1970 li yıllarda diyabet hastası olan kadınlara gebe kalmamaları tavsiye edilirken, günümüzde tanı ve tedavide kaydedilen ilerleme ile komplikasyon riskinin azaldığını belirten KadıköyŞifa Sağlık Grubu Ataşehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Yasemin YAKUT, şeker hastalığı ve gebelikteki etkilerini anlatıyor.
Diyabet pankreastan insülinin az salınması nedeniyle oluşan metabolik bir hastalıktır. Karbonhidrat, yağ ve protein metabolizmaları bozulur ve kan glukozu yani kanda şeker düzeyi artar.
Diyabet ile komplike gebeliklerde konjenital anomali görülmesi ve komplikasyon gelişmesi normal gebeliklere göre daha fazla olduğu gerçeğini unutmamak gerekir. Günümüzde ki tanı ve tedavi protokolleri ile bu komplikasyonların görülme hızı düşürülebilir.
Gebelik öncesi şeker hastası olan gebeler yüksek riskli gebelerdir.
Diabetes Mellitus (DM) insülin eksikliği, insülin direnci veya her ikisi sonucu gelişen kanda şeker düzeyinin yükselmesi ile karakterize bir metabolik hastalıktır. Gebelikte 3 tip diyabet görülebilir.
Tip I DM : İnsüline bağımlı
- Tip II DM : İnsüline bağımlı olmayan
- Gestasyonel DM
Tip I DM ve Tip II DM gebelik öncesi var olan tiplerken, Gestasyonel DM gebelikte gelişen tiptir.
Gebelikteki Fizyolojik Değişiklikler
Glukoz ( şeker) metabolizması gebelikte önemli ölçüde değişiklik gösterir. Açlık glukoz seviyeleri düşüktür, yemek ya da glukoz yüklemesini takiben ise gebe olmayan durumlar karşılaştırıldığında yüksektir.
- Glukoz toleransı gebeliğin ilerlemesi ile progresif olarak düşer.
- Normal kadınlar gebelik esnasında iki kat insülin üretirler, diabetik olanların ise insülin gereksinimleri artar.
- Gebelikte glukoz için böbrek eşik değeri düştüğünden, idrar örneklerinde bir çok kadında idrarda şeker çıkması tespit edilebilir
Gestasyonel DM (GDM) gebelikte başlayan veya gebelikte ilk olarak tanımlanan
herhangi bir düzeydeki glukoz intoleransı olarak tanımlanmaktadır. Gebelikte görülen diabetin %90’ını bu tiptir.
GDM’lu gebelerde insülin direnci normal gebelerdekine göre daha şiddetlidir. İnsülin sekresyonunda da bozukluk vardır.
Annedeki kan şekerinin yüksekliği bebekte sorun yaratır. Annenin şekerinin yüksekliği doğrudan bebeğin kan şekerinin yükselmesine neden olur. Böylece bebekte insülin salınımı artar. Sonuçta bebek fazla kilo almaya başlar, akciğer gelişimi geri kalır, kalp hastalıkları ve sinir sistemi hastalıkları gelişir.
Önemli etkileri ise şunlardır;
- Polihidroamniyos gelişimi ( Bebeğin içinde yaşadığı suyun =amnios mai fazla olması)
- Preterm doğum oranında artış (Erken doğum riski)
- Makrozomi gelişimi (Gebelik haftasına göre büyük bebek)
GDM’de Klinik Bulgular
GDM genellikle bulgu vermez ve gebeliğin 2.3. aylık döneminde karbonhidrat metabolizması ve insülin duyarlılığında değişikliklerle tetkiklenerek ortaya çıkar.
GDM rutin biyokimyasal taramalarda teşhis edilebilir.
Anne karnında sebepsiz bebek ölümü ya da makrozomik bebek doğumunu takiben yapılan biyokimyasal testlerle de teşhis edilebilir.
Daha önceden GDM geçiren kadınlar, ailesinde diyabet öyküsü olan kadınlar, aşırı kilolu = obez kadınlar ve ileri yaş gebeliklerinde GSM görülme olasılığı daha sıktır.
Önceden var olan diyabetten farklı olarak GDM’de konjenital anomali risk oranında artış yoktur.
GDM olan gebelerde preeklampsi (gebelikte tansiyon yüksekliği, ödem ve idrarda protein çıkışı ile seyreden klinik durum) riski yüksektir.
Gebelik ilerledikçe glukoz toleransı daha fazla bozulduğundan gebeliğin ileri dönemlerinde tarama yapılır.
50gr glukoz tolerans testi bütün kadınlarda 24-28. gebelik haftalarında tarama için kullanılır. Gebenin bu testi yaptırması için aç gelmesine gerek yoktur. 50 gr glukoz içeren 1 bardak suyu içtikten 1 saat sonra gebenin kan şekeri değerine bakılır. Değer 140 mgr/dl üzerinde çıkarsa 3 günlük özel bir diyetin ardından 100 gr oral glukoz tolerans testi yapılır. Bu test aç karnına yapılır. 1., 2. Ve 3. Saatlerde kan örneği alınır.2 değer yüksek çıkarsa gestasyonel diabet tanısı konulur.
GDM Tedavisi
Öncelikle gebelik haftası ve gebenin kilosuna göre günlük 2000-2200kcal/gün olacak şekilde kalori hesaplanır. Bu toplam kalori belli oranlarda karbonhidrat, protein ve yağ olarak 3 bölüme ayrılır. Ana ve ara öğünlerde alması gereken yüzdelerle diyet düzenlenir. Bu planlama kadın doğum uzmanı ve tecrübeli bir diyetisyen tarafından hazırlanmalıdır. Açlık kan şekeri 95mg/dl, 1.saat tokluk 140mg/dl, 2. saat tokluk 120mg/dl olmalıdır. Bu değerlerin üzeride ise insülin tedavisi başlanır.
Gebe diyetin yanı sıra düzenli günlük egzersizler yapmalıdır..
Diyet ve egzersiz ile kontrol edilemeyen durumlarda hemen insülin tedavisine geçilir.
Gebelik şekeri regüle olmayan bir anne adayının bebeğinde görülebilecek riskler:
Akciğerlerin gelişememesi nedeniyle doğum sonrası bebekler solunum sıkıntısı çekebilir.
- İri bebek olması
- Doğumdan sonra bebeğin kan şekeri düşebilir, kan kalsiyumu düşebilir, sarılık görülebilir
- Bebekte doğuştan kalp hastalığı olabilir
- Bebekte böbrek anomalisi olabilir
- Bebeğin beyin ve sinir sisteminde anomali olabilir
- Sindirim sisteminde anomali olabilir
Bu komplikasyonlarla baş etmenin tek yolu gebelikte şeker yükleme testinin yapılmasıdır
GDM lu gebelerin %90 nda bebek doğduktan sonra kan şeker seviyeleri normale döner. Bu anne adaylarına doğumdan 6-12 hafta sonra 75 gr oral glukoz tolerans testi yapılmalı ve diyabet merkezine yönlendirilmelidir.
0 yorum