Mart 2010 tarihinden beri uygulamaya giren tüp bebek yönetmeliğine göre 35 yaş altında ilk ve ikinci denemesini yaptığımız hastalarımıza tek embryo transferi yapmaktayız.
Acaba bu uygulama gebelik oranlarını düşürecek mi? Klinisyenlerin aklına ilk bu soru geldi. Otomatik olarak bir düşüş yaşanır ve daha fazla uygulama yapmak zorunda kalan hastaya tedavi maliyetleri de artar diye düşünüldü. Avrupa özellikle kuzey Avrupa da yıllardır bu yöntem uygulanıyor ve daha az ilaç kullanarak ve embryonun blastosist evresine kadar laboratuarda tutulan embryo transferi ile daha yüksek implantasyon ve daha yüksek gebelik oranlarına çıkılabiliyor. Bütün bunlar iyi prognozlu dediğimiz genç ve şansı yüksek hastalarda can sıkıcı problemlere sebep olan çoğul gebelikten kurtulmak için iyi bir yöntem ve başarı şansı yüksek.
Ama kötü prognozlu dediğimiz olgularda embryo kalitesi az ve ancak iki veya üç embryo oluşmuş ise bunlarda embryolog ve klinisyenin kararı ile birden fazla embryo transfer etme inisiyatifini merkezler kullanabilmeli idi. Düşük şanslı olgularda ancak iki veya üç embryo transfer ederek yeterli gebelik şansına ulaşmak mümkün olabilmektedir. Bu tür olgularda lazerle hatching (yuvalama) bazı uygun olgularda uyguladığımız bir yöntemdir.
Az yumurta elde edilen olgularda mikroenjeksiyon tercih edilen dölleme yöntemidir. Laboratuarda deneyimli embryolog tarafından yumurtaya doğru girişim yapılması durumunda yüksek döllenme oranlarına ulaşmayı sağlayan bir tekniktir. Tedaviye hastanın hazırlanması hiçbir farklılık arzetmez aynen klasik tüpbebek uygulaması yapılacak olguda olduğu gibi hazırlık yapılır.
Yumurtalıkların uyarılmasında son yıllarda GnRH antagonistleri daha yaygın kullanılmaya başlanmıştır. Daha az enjeksiyon ile aynı gebelik oranları elde edilebildiği için daha önceki yıllarda tek yöntem olarak uyguladığımız GnRH agonistlerinden daha fazla kullanılmaya başlanmıştır.
kaynak:tupbebekgebelikdogum.blogspot.com
0 yorum