28 Şubat 2012 Salı

ALTUĞ 25 AYLIK:)))

Oğluşum 16 sında 25 aylık oldu. her ay olduğu gibi 25 aylık çocuklar ne yapar?
25 aylık bir çocuk mesleklerin anlatıldığı bir kitaba bayılacaktır. Kalın yaprakları olan ve bir mesleği anlatan kitapla saatlerini geçirebilir. Bu tür kitaplarda ses unsuru da eklenmiştir. Örneğin bir itfaiyeciyi anlatan sayfada siren sesi olabilir. Fark ettiniz mi çocuğunuz kırmızıyı daha çok tercih ediyor. Bu nedenle de meslek tercihini bu yaşlarda itfaiyeciden yana kullanabilir. Doktor olmayı bu aralar pek tercih etmeyeceğini de itiraf etmeliyiz:) Gelişmiş ve merdivenli oyuncak itfaiye arabaları bu işin tek nedeni değildir.

Kırmızı renk, hareketi, duyguyu ve sıcaklığı simgeler. O nedenle market raflarındaki çikolata kaplamalarında kırmızı renk çok kullanılıyor. Ne kadar çok sayıda markanın kurumsal kimlik renklerinin kırmızı olduğunu düşünün. Çünkü bu rengin uyarıcı bir yansıması vardır. Çocuğunuzun da favori renginin kırmızı olma olasılığı yüksektir.

Çocuk ve Beslenme :


Sporcu miniğiniz hareketlendikçe onu masada tutmanız daha zor olabilir. Bu nedenle masaya oturduğunda karnının gerçekten aç olduğundan emin olun. Hiç bir canlı aç olmak gibi bir fiziksel ihtiyacı, oyuna tercih etmeyecektir. Öğünler arasındaki faydasız atıştırmalıkların onun midesini doldurmasına izin vermeyin.

Artık ona tam yağlı süt ürünleri yerine yarım yağlı süt ürünleri verebilirsiniz. Amerikan Çocuk Sağlığı Akademisi ilerideki kolestrol ve tansiyon problemlerini engelleyebilmek için aşırı yağ tüketimine dikkat çekmektedir. Ayrıca lifli besinler,onun beslenmesinin daha önemli bir kısmı oluşturabilir. Baklagiller (fasulye, nohut, mercimek, bezelye), tahıllar (buğday, yulaf, çavdar), meyveler ve sebzeler onun masasına bolca gelmelidir. Ne yiyeceğinden siz sorumlusunuz ; ama bırakın ne kadar yiyeceğine o karar versin. İnanın ‘’çubuk kraker veya acılı cipste’’ bu saydığımız besinlerdeki faydaların hiç biri yok.

Eşleştirme :


Okuduğunuz kitaplardaki meslekleri ve nesneleri ona gösterin. Tercih edeceğiniz resimli kitaplarda ‘’bak bu çiftçi, çiftçi kayısı yetiştiriyor’’diyebilirsiniz. Yolda gördüğünüz ambulansı, güneşi, inekleri(!), arabaları ve polis amcayı ona anlatın. Mesleklerin neler yaptıklarını açıklayın. Renkleri ve çiçekleri ona gösterin. Emin olun bu şekilde daha renkli bir hayatı adımlamasına yardımcı olursunuz. Ayrıca ona bol bol kitap okuyun, böyle bir düzen,onun iyi bir kitap okuyucusu olması için iyi bir başlangıç olabilir.

Doktor Korkusu :


İtiraf edin bakalım küçükken kim korkmadı doktora gitmekten ve iğne olmaktan? Cevapların büyük çoğunluğu ”evet korktum” olacaktır. Peki neden o zaman miniğinizi doktora götürürken ”korkma canın yanmayacak” gibi yalanlar söyleriz ? Neden onun bize olan güvenini yerle bir ederiz sadece yarım saatlik bir doktor ziyareti için.

25 aylık bir bebeğin doktor korkusu olması gayet doğaldır. Merdivenleri hızla aşağı inmeli ve onun basamağından hayata bakmalısınız, onu anlamalısınız. Doktor demek onun için sadece kola yapılan iğne dolayısıyla duyulan acı ve minik ağzına bakılırken duyulan mide bulantısı olmamalıdır. Bu işi eğlenceli hale getirmeyi deneyin,

■Doktoru anlatan çocuk kitapları alın ve bunları birlikte okuyun. Kravatında minik sevimli ayıcık resimleri taşıyan komik bir doktor görüntüsü onu rahatlatabilir.
■Doktorculuk oynamasına izin verin. Bu şekilde yap-inan deneyimi kazanır. Oyuncak bebeğini muayane ederken, kendi korkularını dışa yansıtır ve rahatlar.
■Doktora gitme hazırlığı yapın. Çantanızın içine birkaç oyuncak koyun. Muayanede sıra beklerken bunlarla ilgilenebilir, dolayısıyla canı sıkılmaz.
■Ona neler yapacağınız anlatın. ”Doktor amcaya gideceğiz ve o bizimle ilgilenecek. O seni çok seviyor, bize yardımcı olmayı da seviyor” diyerek doktoru korkulacak değil sempatik bir kişi olarak ilan edin! Asla ama asla aşı yapınca acımayacak demeyin(Çevrenizde ”rahat durmazsan seni doktor amcaya götürürüm” gibi cümlelerle tehdit eden birileri varsa 25 aylık çocuğunuzun doktor korkusunu garantilemiş olursunuz)
■Muayane sırasında onu kucağınızda tutun. İlginizi eksik etmeyin
■Muayane sonrasında onu tebrik edin ve alkışlayın. Huzursuzluk yaptıysa onu çok fazla eleştirmeyin. Bir kaç gün sonra arkadaşınızla konuşurken ”Esra, doktorda çok uslu durdu ve doktor amcayı dinledi” deyin. Bu cümleyi çocuğunuz sizi duymuyormuş gibi söyleyin; ama duyduğundan da emin olun!! O mesajı alacaktır!
*****
Tuvalet eğitimi için bir çok aile yaz aylarını tercih eder.Bu doğru bir tercihtir. Çocuğun sık sık üstünü çıkarması dolayısıyla kimse hasta olmasını istemez değil mi? Ona Çabucak çıkartabileceğiniz kıyafetler giydirin. Lazımlığa oturmakta direniyorsa bu işi biraz zevkli hale getirin. Ona tuvaletini yaparken şarkılar söyleyebilirsiniz. Lazımlığının etrafına yapıştıracağınız tekerleklerle lazımlığı bir araba haline de getirebilirsiniz. Ayrıca küçük ”alıştırmacının” don tercihini kendisinin yapmasını sağlayın. Mağazadan ona iç çamaşırı satın alırken ,bırakın tercihi o yapsın. İç çamaşırını kolay kolay kirletmek istemeyecektir. 2 yaşındaki bir çocuğa çok fazla seçenek sunmayın ve ”minik kafasını” yormayın. İki tercihten birini seçmesini isteyin. Bu şekilde onun kendine güvenini sağlamlaştırmış olursunuz.
kaynak:http://www.bebekolay.com/25-aylik-bebek-itfaiyeci-doktorpolis-veya-ciftci-olmak-isteyebilir/


Altuğ bu sıralarda konuşması çok açıldı. Zaten herşeyi anlayan oğlum artık konuşabiliyor da.
Kitap okumayı çok seviyoruz. Bu ay kitaptaki yazıları da artık okuyoruz. Kitaplığından sevdiğini kitabı seçip, onu getiriyor. Oku Oku diye etrafımda dolaşıyor ondan sonra da..


Mutfakta vakit geçirmek en sevdiği şey..Özellikle tuz ve yumurta kırmak...Saatlerce tuz ve yumurta ile oynayabilir.Ben yemek yaparken o da mutfakta tuzları kaptan kaba transfer ediyor ya da yumurtaları kırıp kabın içinde çırpıyor.. Sıkılmaya başladığında elini , üstünü başını mafediyor.Ama transefri o kadra dikkatlice ve güzel yapmaya başladı ki..

Uyku ile ilgili düzenimiz biraz karışık. Evdeki bakıcımız yüzünden oluyor bu da. Gündüz uyku saatlerini çok uzattığı için gece geç uykuya geçiyor. Ben de uykuya doğru yatak odasında kitap okuyarak , Altuğ'u
sakinleştirip öyle uykuya geçiyoruz..Kendi kendine uyumayı seviyor, bazen kucağımda uyumak istiyor.


Yemek olayımız tam bir facia.. İştahsızlık ötesinde inattan dolayı yemek yemiyor. Biz de artık Altuğ'u serbest bırakıyoruz. Öyle olunca en azından bir öğün tam yemek  yiyor:))Eksiğinide uykusunda verdiğimiz kaşık mamalarıyla tamamlıyoruz.Çok komik ama malkesef yapabileceğim malesef hiç bir şey kalmadı. Bu arada Carlos Gonzales'in ''Çocuğum yemek yemiyor''adlı kitabından bir sürü şey öğrendim ve benimgibilerin az olmadığının farkına vardım.O da içimi rahatlattı. sizinde çocuğunuzda yeme -iştah problemi varsa bence bu kitabı okumalusunız.




Dönem dönem oyun gruplarına, çeşitli etkinliklere götürdüm Altuğ'u..Sırada çocuk tiyatrosu var. Bir de onu denemek istiyorum.Ypolda artık elele tutuşarak yuruyoruz. O kadar keyifli ki.. Kendisi de keyif alıyor. Ve kendi bestelediği şarkıyı söylüyor yumurcak; la la la ... diye:))

Bizim bu ay ki gelişimimiz böyle..Ya sizin ki???????????
Share this post

0 yorum

 

Popüler Yazılar

Son Yazılar

Blog Arşivi

Bebekler İçin Oyun Önerileri

Bebek Beslenmesi Hakkında Her Şey

Blogger Anneler

© Bebegim Geliyor
Designed by GeCe
Released under Creative Commons 3.0 CC BY-NC 3.0