3 Nisan 2015 Cuma

ÇOCUKLARDA YANIKLAR






Yanık halen ülkemizdeki önemli sağlık sorunlarından biri. Bu konuda bilinçlenme artsa da, hala eğitim seviyesi ve koruyucu sağlık hizmetlerindeki yetersizlikler, bu sorunun çözülmesine engel oluyor. Türkiye’de yapılan araştırmalara göre her yıl 6.500-7.000 çocuk, yanık tedavisine başvuruyor ve çocukların yüzde 80’i su ısıtıcılar ile çift katlı çaydanlıklar yüzünden yanıklara maruz kalıyor. Her gün 25-30 çocuk, kaynar su, alev yanıkları gibi çeşitli nedenlerle hastanelere, kliniklere taşınıyor. Çocuklardaki yanık vakalarının yüzde 80’i çift katlı çaydanlıklar yüzünden gerçekleşirken, bu vakaların geri kalan yüzde 20’sini ütü, sobayla temas, ev yangınları sonucu oluşan alev yanıkları ve elektrik çarpması yanıkları oluşturuyor. Bebekler ve çocuklarda sıcak sıvılarla haşlanma yanıklarının % 15’inin nedeni ebeveyn ihmal ve istismarı. Kalçadaki yanıklar özellikle ceza olarak çocuğun kaynar su içine oturtulması sonucu ortaya çıkar.

Görüldüğü üzere tablo, ne yazık ki iç açıcı değil. Özellikle bebek ve çocuklarda yanıkları önlemenin bir numaralı kuralı, anne ve babaların bilinçlenmesi, yüksek dikkate sahip olmaları. Ancak beklenmedik durumlar karşısında ne yapmalı, nasıl bir tedavi yolu izlenmeli, bunu da bilmek gerekiyor. Op. Dr. Evrim Uçkunkaya’ya Türkiye’de çocuklarda yanık konusunu, tedavi yöntemlerini, yapılan yanlışları sorduk. 

Yanık izi derken tam olarak ne anlamalıyız? Sosyal ve psikolojik anlamda yanığın insanlar üzerinde etkisi nedir?
Kadın, erkek, çocuk demeden birçok insanın korkulu rüyası yanıklar ve yanıklardan sonra kalacak olan izlerdir. Bu izler sosyal yaşamda zorluklar yaratmasının yanı sıra, kişinin özgüvenini zedeleyen, ömür boyu taşıyacak olunması nedeniyle de sürekli psikolojik sıkıntılara neden olan izlerdir. Yanıklar çocukluk yaş grubunda kazalara bağlı ölümlerin en önemli nedenlerindendir. Haşlanma yanığı, alev yanığı, elektrik yanığı, kimyasal yanıklar ve radyasyon yanıkları gibi etyolojik sebepler ile karşımıza çıkabilen bu zorlu rahatsızlıklar ne yazık ki yanığın derinliğine göre kötü görünümlere sebep olan izler ile sonuçlanır, ki bu izler yüz bölgesinde olduğu zaman çok daha dramatik sonuçlar doğurur. Görünmez kazalar, ihmaller, anlık küçük dikkatsizlikler bazen büyük sağlık hasarlarına yol açabiliyor ne yazık ki…



Çocuklar en çok neden yanıyor?
Çocuklarda yanıklar en fazla sıcak cisimlerin cilde temasıyla yaşanıyor ve cildi yakan etkenin sıcaklığı ile temas süresi, oluşan yanığın ciddiyetini belirliyor. Ülkemizde, hala çocuklarda yanık kazaları sıkça yaşanan ev kazaları arasında yer alıyor maalesef.




Yanığın yarattığı görüntü dışında, ilerleyen süreçte hastaya fiziksel bir zararı da olur mu?
Yanık hem görünüşü bozar, hem de organların fonksiyonunu bozar. Örneğin el yanıklarında yanığın deride bıraktığı iz kadar elin açılması, kapanması, yük kavrayabilme kabiliyeti gibi fonksiyonları da bozulabilir. Çene altında, boyunda oluşan yanık skarı alt çeneyi aşağı çekerek kişinin ağzını kapatmasına engel olabilir. Bu yüzden yanık tedavisi, plastik cerrahinin hem rekonstrüktif (onarım) hem de estetik amaçlı tedavilerindendir.

Estetik Cerrahi ne zaman devreye giriyor?
Yanık travması nedeniyle, akut tedavisi yapılmış bir hastanın, tedavinin ilerleyen aşamalarında, hasara ve kayba uğramış deri ve diğer dokuların yenilenmesine ihtiyacı olacaktır. İşte bu noktada, tüm vücuttaki doku kayıplarının onarımını üstlenen plastik ve rekonstrüktif cerrahi devreye girer. Eksik olan deri ve diğer dokuların yerine konmasının ötesinde, yara bakımında uzman olan plastik cerrahlar, yanığın bakımında önemli rol oynar. Diğer yandan yanık yarası iyileştikten sonra, geç dönemde karşılaştığımız, yanığa bağlı deformitelerin düzeltilerek görünüm ve fonksiyonun iyileştirilmesi plastik cerrahların işidir.

Yanıkta ilk yapılması gerekenler nelerdir?
Yanığın türüne ve etkene göre ilk yardım türü değişir. Ancak genel yanık ilk yardımı çerçevesinde, yanığa sebep olan etkenden uzaklaşılması, yanık yarasının soğuk su dışında herhangibir etkenle temastan kaçınılması, büyük yanıklarda ısı kaybının önlenmesi ve mümkün olan en kısa zamanda bir uzmana başvurulması gerekir.

Neler Yapılmalı-Neler Yapılmamalı?

- Güneş yanığı gibi yüzeysel yanıklar ne sürerseniz sürün kendi kendine iyileşecek yanıklardır. Yüzeysel yanıklar için diş macunu ve yoğurt gibi maddelerin faydası veya zararı yoktur. Derin yanıklarda ise bu maddeler son derece zararlı sonuçlar doğurabilir.
- Kendi kendine 10 gün içinde iyileşecek olan yüzeysel yanıklarda amaç bu süreci en ağrısız ve konforlu tamamlamaktır. Bunun için yanık bölgesinin yağlı pomatlar ile örtülmesi yeterli olacaktır.
- Ağrıyı gidermek için yanık bölgesine lokal anestetik içeren pomat veya kremlerin sürülmesi son derece tehlikelidir. Bu maddelerin, bütünlüğü bozulmuş deriden emilimleri kontrolsüz olacağından, başta kalp ve dolaşım sistemi üzerinde olumsuz sonuçlara neden olabilirler. Yanık pansumanı yapıldığında hastanın ağrısı azalacaktır.
- Ağızdan antibiyotik hap kullanımına ezbere başlanmamalıdır. İltihap bulgusu olmadan antibiyotik kullanmak hem gereksiz hem de zararlıdır.
- Evde meydana gelen küçük haşlanma yanıklarında musluk suyu ile soğutma yaptıktan sonra topikal krem veya pomadlar ile kapalı pansuman yapmak yeterli olacaktır. Bu ajanlar derinin kuruması ve gerilmesi nedeniyle olan yangıyı ve ağrı hissini azaltacaktır. Hastaya analjezik verilebilir.
  

Yanık ve yara izlerinin tamamen tedavisi mümkün müdür ?
Yara ve yanık izlerinin düzeltilmesinde teşhisinin ve tedavi süresinin zamanı her yara ve yanık izine göre değişebilir. Yara ve yanık izlerinin giderilmesinde ilk prensip, izin olgunlaşmasının beklenmesidir. Tedavilerin zamanlaması yaranın durumuna ve hastaya göre planlanmaktadır. Bazı yaralarda tedaviye hemen başlanabilirken, bazılarında yara olgunlaşması olan ortalama 6 ay beklenebilir. Etrafı kızarık, deriden kabarık durumda bazen kaşıntılı olan izler en rahatsız edici olanlarıdır. Bu özellikler, izin daha henüz olgunlaşmadığını gösterir. Bazı izler sınırları düzensiz olarak iyileşir. Özellikle parçalı kesilerde, dikiş sırasında deri parçalarının aynı seviyede dikilememesi, seviye farklarını ve düzensiz yüzeyleri oluşturur.

Yanığa bağlı hangi deformiteler plastik cerrahi tarafından düzeltilir?
-Yanığa bağlı gelişen kulak-ağız-burun deformitelerinin
(burun deliklerinde ve ağız açıklığında daralmalar ve buna bağlı solunum ve beslenme zorlukları)
-Yanığa bağlı gelişen kaş- bıyık-sakal bölgelerindeki “kıl-saç” eksikleri
-Saçlı derideki yanık izleri

-Göz kapağı deformiteleri
(göz kapağı kapatamama, göz kuruluğu...)
-Yanığa bağlı oluşan göğüs-meme deformiteleri
-Yanık sonrası oluşan kötü görünümlü izler

-Yanık sonrası parmak-el-kol deformiteleri
-Yanığa bağlı deri eksiklikleri

Türkiye’de çoğu kişi (ünlüler bile) yara izleri ile yaşıyor, izlerini tedavi ettirmek isteyenler neden size geliyor?
Bu izleri silmek aslında, o ana ait kötü izleri de silmek demek aslında. Yara izleri (skar), kişinin dış görünümdeki estetiğini bozsa da asıl sebep, o anın silinmesini istemektir. Aslında herseyin başında yüzde yüz güven yatıyor, doktor hasta ilişkisi mükemmel olmalı ve hasta gercekten tedavinin başından sonuna kadar kendini yanlız hissetmemeli. Ben hastalarıma vakit ayırıp onlarla dertleşip sohbet de ediyorum ve hastaların bana gelmesin en büyük sebebi hastalarıma kendime uygulamayacağım prosedürü asla yapmamam.

İnsanoğlu tarih boyunca gençleşme ve güzelleşme peşinde olmuştur. İlginç olan bu sır uzaklarda değil kendi bedenimizde ve üstelik hiç önemsemediğimiz hatta düşman olarak gördüğümüz yağ dokusu içindedir.  Ben hastalarıma öncelikle konservatif yöntemlerle yardım etmek isterim, ancak konservatif terapinin fayda getirmeyeceği noktalarda ameliyat en önemli kozumdur. Her şeyin başı önce sağlık sonra estetik diyerek başlarım işime.

Op. Dr. Evrim UÇKUNKAYA
Estetik, Plastik ve Rekonstüktrif Cerrahi


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder